8 Aralık 2014 Pazartesi

TUZ GÖLÜ

                                       
              
TUZ GÖLÜ / ANKARA

Türkiye'nin ikinci büyük gölü olan tuz gölü geniş bir alana sahip ve Türkiye'nin tuz ihtiyacının büyük bir çoğunluğunu karşılamakta imiş. 
Ankara - Aksaray yolu üzerindeki yolculuğumuzda  ziyaret ettiğimiz yerlerden biriydi TUZ GÖLÜ.
Çok şaşırtıcı bir göl, daha doğrusu tuz tabakası demeliyim. Bizim ziyaretimiz sırasında mevsim yaz olduğunda göl kurumuş bir halde tuz kaplıydı. Tuzların üzerinde yürüyerek hissettik bu doğa harikasını...


TUZ GÖLÜ'nün uzaktan bir görüntüleri. Alan o kadar büyük görünüyor ki  uzaktaki insanları iskele demiri kalıntılarına benzettim ben.





Tuzun üstünde yürümek oldukça zor ve farklı deneyimdi. Çoğu kişi ayakkabılarıyla yürümeyi tercih etse de ben hissetmek istedim tuzu. Hem doğal peling daha ne olsun.







TUZ GÖLÜ Müzesi girişi, tıpkı dinlenme tesisleri gibi. yol kenarından geçerken takip etmesi zor o yüzden tabelaları dikkate almak lazım.


Çıkışta hediyelik eşya satan dükkanlar da yer alıyor sevdiklerine hatıra götürmek isteyenler için. 
Bir de TUZ GÖLÜ tuzundan yapılan cilt bakım ürünlerinin satıldığı bir bölüm var ki bayıldım. Orada bir çok ürünün denemesini de yaptırıyorlar. Tabi ki benim cildim çok alerjik olduğundan herhangi bir ürün alamadım. Ama oradaki uzmanlar doğallığından epey bahsettiler.



Sizin de yolunuzun üzerindeyse uğrayıp bu farklı deneyimi yaşamanızı tavsiye ederim.


TUZ GÖLÜ

12 Temmuz 2014 Cumartesi

Miniatürk

  

Miniatürk
                

          İstanbul'un merkezinde tarihin tüm güzelliklerini yansıtan mimari eserleri görmeye ne dersiniz? Hem de bulundukları şehirlere gitmeden, hepsini aynı yerde görmek mümkün. Miniatürk İstanbul Haliç de yılın 365 günü açık olan bir açık alan müzesi. Öyle giriş fiyatı da diğer müzeler gibi yüksek değil. Gezilmesi çok keyifli zellikle çocukların çok ilgisini çekiyor, kendi buyutlarındaki maketler hoşlarına gidiyor. Gezi rehberinize ekleyebileceğiniz eğlenceli bir yer ancak büyüklüğü kousunda uyarayım öyle her yapının önünde durup açıklamasını dinlerseniz saatlerinizi alabilir. Biz ilgilendiklerimizi dinlediğimiz halde iki saatte ancak çıkabildik. Ulaşım rahat ve otopark kolaylığı var.

           Miniatürk ile ilgili kısa bir bilgi:

           Miniaturk 02 Mayıs 2003 tarihinde ziyarete açıldı. ‘Büyük Ülkenin Küçük Bir Modeli’ sloganıyla yola çıkan Miniaturk Türkiye’nin Vitrini oldu. Miniaturk’te, binlerce tarihi eser arasından, bilinirliğine, dönemini temsil yeteneğine ve maketi yapılabilirliğine göre seçilen 122 mimari eserin, 1/25 oranına küçültülmüş minyatür modellerine yer verildi. Eserlerin yanındaki sesli rehberlik sistemi de ilk kez Miniaturk’te uygulanıyor. Sistem, Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça, Arapça, Farsça, Japonca ve İspanyolca olmak üzere dokuz farklı dilde bilgi veriyor. Gücünü ve güzelliğini arkasındaki 3000 yıllık uygarlıklardan alan Miniaturk, hoş bir gezi parkı olmasının yanı sıra, aynı zamanda bir kültür ve sosyal sorumluluk projesi. Genç kuşaklar ne kadar köklü bir uygarlıkla beslendiklerini Miniaturk’te keşfediyorlar. Yerli ve yabancı turistlerin İstanbul turlarında ilk adres olan Miniaturk, kısa sürede muhteşem bir Türkiye turu atmak isteyenler için de ideal bir mekân, kısacası: Türkiye’nin Vitrini! Miniaturk de ayrıca Panorama Zafer Müzesi ve Kristal İstanbul Müzelerine yer verilmektedir. Çocukların ve gençlerin hoşça vakit geçireceği oyun alanı, go-card, kumandalı tekne, tranbolin ve bütün alanı boydan boya gezdiren Miniaturk Express tren bulunmaktadır. (vikipedi)



              İşte benim makinemden yansıyanlar




































































































































































































Miniatürk
Haliç / İstanbul